PAPAĞAN BARI
Öykülerimin Öyküsü
“Önce uzaktan bakıyorum olaylara, kişilere, hatta kendime. Sonra bunları içime çekiyorum, düşümde yoğuruyorum ve bilgisayarın tuşlarına aktarıyorum. Umut oluyorlar; çaresizlik, neşe, heyecan, şaşkınlık hatta yakınlık oluyorlar. İnsanlar okurken, kendilerini, yakınlarını ve diğerlerini bu öykülerde buluyorlarsa; sanki öykü içinde yaşamış gibi oluyorlarsa ne mutlu bana. Aziz nesin “En güzel olan geleceğin umuduyla geçmişin anılarıdır” diyor. Anıları ve umutları beraber, öykülerde paylaşalım.
DÜŞE TAKILI GERÇEK-ROMAN
Yaşam bizim kontrolümüzde midir, yoksa bizim için çizilmiş midir? Veya bu iki uç arasında bir yerlerde mi salınızrız? Bunun yanıtı konusunda bir fikir birliği yok. Bunun yanıtı daha çok neye nasıl inandığınızda yatıyor. Bu inanç biçiminiz belki de aynı zamanda yaşama bakışınızı ve kendi kontrolünüzde olduğunu düşündüğünüz eylemlerinizi yönlendiriyor.
Peki, roman kahramanlarının kaderi yazarın elinde mi? Öyle sanabiliriz. Ama Kafka kendi roman kahramanlarının hepsine söz geçiremediğini, bir kısmını kontrol ederken, diğerlerinin istedikleri gibi davrandıklarını söylüyor.
Bu roman kahramanları olan Orhan, Şen, Murat, Kara sakallı dede, Tülin ve diğerleri her biri değişik inanç yaklaşımlarıyla yaşamlarını ve düşleri biçimlendirmeye çalışıyorlar. Yaşam, Orhan’ı loş bir labirent içerisinden sürüklerken, bu hikâyenin sonunun nereye varacağını merakla izliyoruz.
Bu hikâyenin sonu, yaşam hikâyelerimiz biz nereye götürüyorsa oraya gidiyor. Belki de yazar öyle sanıyor. Belki de bir yerlere gitmeyi biz umuyoruz. Nereye gidiyoruz öyleyse?
KALE KAPISINDAN GİRMEZ-ÖYKÜLER
‘Hikayeler yoksa boş bir çuval gibiyizdir. Ne kendimizi tanıyabiliriz ne de başkaları bizi tanıyabilir. Başka bir deyişle varlığımız beş duyuyla algılanabiliyorsa, varoluşumuz da anımsadığımız hikayelerle algılanabilir ancak.’ Çeviri ve şiirlerinden tanıdığımız Orhan Tuncay, bu kez öyküleriyle bizi bir edebiyat şenliğine davet ediyor.
AŞK SAĞANAĞI-ÖYKÜLER
Hâkim, tokmağını kürsüye vurdu. “Sanık ayağa kalksın, hüküm verilecek.” Yazar, daldığı derin düşüncelerden sıyrıldı, önce hâkime boş gözlerle baktı, sonra ayağa kalktı. “Hüküm şudur: Bu kitabın yazarı aklı başında, eli yüzü düzgün, adam gibi öykülerin arasına, garip, anlaşılmaz, kafa karıştırıcı öyküleri serpiştirerek, okuyucuyu aldatma girişiminde bulunmuştur. Suçu sabit olmakla ve kendisinde bu tür eğilimler tespit edilmekle birlikte, gösterdiği iyi hal nedeniyle mahkûmiyeti ertelenmiştir. Yalnızca bu suçu bir daha işlemeyeceğine dair söz vermesi gerekir.”
Yazar kısa bir süre düşündü. Sıkıntılı bir tavırla konuştu: “Söz veriyorum hâkim bey.”
Mübaşir, yazarı kolundan tutup salondan çıkartırken yazar mırıldanıyordu. “Siz ne derseniz deyin dünya yuvarlaktır ve dönmektedir.”
Yazar Orhan Tuncay, “Bilge öyküleri” ve “Yer Yüzü veya Gökyüzü Öyküleri” adlı öykü kitaplarından sonra üçüncü öykü kitabını yayınlıyor. Yukarıdaki konuşmalar size bu öykü kitabının içeriği konusunda bir fikir verecektir.
YER YÜZÜ VEYA GÖK YÜZÜ ÖYKÜLERİ- ÖYKÜLER
Benim sevdiğim yazı türü olağan bir nesir hiç değil, devrik cümle değil, şiir belki. Benim sevdiğim yazı türü ironik, kara mizah yüklü, sıra dışı cümlemsi satırlar taşıyan.
Bize önce düzgün cümle kurmayı, otoriteye uymayı, sabah kalkıp akşam yatmayı öğrettiler. Sonra biz, cümleleri bozmayı, “özgür olmayı”, sabahlara kadar çalışıp gündüz uyumayı öğrendik.
Önce kişilik sahibi olduk, psikolojiyi sevdik, güç mücadelesine girdik. Varolmanın endişelerini yaşarken, “çıkış yolunuz, bilgelikte, felsefede, bütünlükte” dediler.
Ailemiz “güney”, eşimiz “kuzey”, arkadaşlarımız “doğu”, patronumuz “batıda” dedi kurtuluş; “ilk hedefiniz orası, haydi ileri.”
Ben ya da biz, belki de hiç kimse, paramparça olduk farkında bile olmadan ve farkında olmadan absürt olan her şeyi sever oldum; söylemde, yazımda, gösteride.
BİLGE ÖYKÜLERİ- DERLEME ÖYKÜLER
Adamın birisi akıllı insan arıyormuş ama nasıl bulabileceğini bilemiyormuş. Bu merak içerisinde soruştururken bir bilgeyi salık vermişler.
Adam bilgenin yanına çıkmış, saygıyla selamlamış.
- Üstadım çok merak ettiğim bir soru var bunun yanıtını sizde bulacağım söylendi.
- Sor bakalım delikanlı.
- Bir insanın aklını nereden anlarsınız?
- Konuşmasından.
- Ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı insan yoktur ki!
Kimi zaman iki satıra sığdırır hakikati, gizemi bilge öyküleri
Kimi zaman sizi içine çeker yoğurur şaşkına çevirir
Kimi zaman bilge bahçesinin meyveleri doyumsuzdur sizin için
Ve artık bilirsiniz ki hakikate giden en kısa yol bilge öykülerinden geçer
KAFKA’YI ANLAMA KILAVUZU- KAFKA İNCELEMESİ
Kafka, bir filozof muydu, bir edebiyatçı mıydı, yoksa bir şair miydi? Belki de bunların hepsiydi.
“Doğru yol gergin bir ip boyunca ilerler; yükseğe değil, yerin az üzerine çekilmiştir, ip üzerinde ilerlemekten çok, insanı çelmelemek için çekilmiş gibidir.” 1 numaralı aforizma, Kafka Sembolik bir dil kullanan ve iletmek istediklerini metaforlarla aktaran Kafka’yı anlayabilmek için eserlerini ve yaşamını derinlemesine incelemek gerekiyor. Bu eser, bu incelemeyi enine boyuna yaparak Kafka olgusuna bir ışık tutma çabası sergiliyor.
GÖÇ ÖYKÜLERİ- GÖÇ ÖYKÜLERİ SEÇKİSİNDE BİR GÖÇ ÖYKÜSÜ
Kitapta yer alan yazarlar şöyle: A. Kamil Olgun, Arife Kalender, Aslı Özer, Ayşe Kilimci, Belma Fırat, Ceren Olpak, Coşkun Karabulut, Esra E. Karaosmanoğlu, Gülden Çakır, Gülümser Kalender Tezcan, Halil İbrahim Özcan, Hayri K. Yetik, İncila Çalışkan, Mehmet Sarsmaz, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Meltem Bayrak, Nazmi Bayrı, Neşe Tekin, Nurdan Atay, Onat Zeybek Kuşkonmaz, Orhan Tuncay, Önder Balıkçı, Remzi Karabulut, Sabri Kuşkonmaz, Sedef Özkan, Sultan Su Esen, Tülin Dursun, Ümit Yılmaz, Yasemin Yılmaz, Yaşar Seyman, Zeynep Aliye.
TOUCHED-FANTASTIC SHORT STORIES
“No literary work that I like the most is not a kind that is a familiar style prose, not an inversion. May be poetry. What I like best in a text is irony, fantasy, expectation for the unexpected.”
This is a quote from the writer. This book includes eighteen fantastical short stories. Writer’s self introduction provides a clue for you on what you will find in this book.
So please sit down on a comfortable chair, lean back and plunge your mind into a fantasy world.
ŞİİR KİTAPLARI:
GÖNLÜMÜN BAHÇELERİ
Şair, gençliğinden bugüne dek gönlünden akıp, kaleminden geçip dizelere dökülen çiçeklerinden seçkileri “Gönlümün Bahçeleri” içerisinde beğenilerinize sunuyor.
Şiirler dört ana başlık altında derlenmiş:
Bir ben var benden içeri
(Benliğimin pınarları: Kızım ve Şehrim)
Aşk yoksa yalnızlık vardır
Aşk varsa sevgiliyle paylaşılan
Yalnızlık vardır
Aşkın aşk varsa evrenle paylaşılan
Yalnızlık vardır
İki kapılı bir yolda gidiyorum gündüz gece
İki kapılı bir yol, bir bilmece
Yolda durdum dolandım
Şaşkın kaldım bunaldım
Kalemim döndü yazdı habire
Bundan sonrası vesaire, vesaire
GÖNLÜMÜN GÜNCELERİ
Vurdum kalemin beline
Hep gönlümü eğledim
Çizdim kâğıdın tenine
Bakalım ne söyledim!
Orhan Tuncay ikinci şiir kitabı Gönlümün Günceleri ile bir kez daha gönlünden akıtıp kaleminden dizelere döktüğü, gençlik ve olgunluk seçkilerini okuyucularına armağan ediyor.
GÖNLÜMÜN TÜMCELERİ
Bazen uçan bir kuş, canlanan anılar, cephede ölen bir askerin haberi, bir şarkı veya bir şiir gönlümde kapıları açıyor ve o zaman hemen yazmam gerekiyor diyor şair Orhan Tuncay ve devam ediyor “Ben şiirde bir yol planlayıp o yolu izlemiyorum, Şiir, başka bir deyişle duygularım beni bir yerlere doğru sürüklüyor,ben de rüzgarın keyfine kendimi bırakıyorum ve kalemim yazıyor.Rüzgar kesilince de duruyorum.”
Bakalım rüzgarlar şair Orhan Tuncay”ı nerelere savurmuş..
Her üretildiğinde
Henüz bitirilmemiş bir şarkıdır
Bir sır damıttım özüne
Bir ezgi gezdirdim kulağına
Bir özgürlük saldım gökyüzüne
Şiir oldu
Gönlümün tümceleri oldu…
GÖNLÜMÜN KÖŞELERİ
İlk üç kitabından sonra, şair Orhan Tuncay dördüncü şiir kitabı olan Gönlümün Köşeleri’nde, gönlünün kuytu köşelerinden sesleniyor.
Yazdığı dört kitap için şöyle diyor:
Gönlümün Bahçeleri
Gönlümün Günceleri
Gönlümün Tümceleri
Gönlümün Köşeleri
Kâh indim gönlüm bahçesine
Şiirlerim derledim
Kâh daldım gönlüm güncesine
Eskileri yeğledim
Kâh çizdim gönlüm tümcesine
Mısralarda terledim
Durdum, baktım gönlüm köşesine
Baktım kaldım, neler eyledim?
GÖNLÜMÜN BUSELERİ
vimizden çıkan ilk dört kitabından sonra, çevirmen ve şair Orhan TUNCAY, beşinci şiir kitabı olan Gönlümün Buseleri’yle şiirlerine kaldığı yerden devam ediyor ve bakın neler diyor bizlere:
Bir buse üfledim sevdiklerime
Sıcaklığımı hissetsinler diye
Bir buse üfledim düşmanlarıma
Kalp buzlarını eritsinler diye
Bir buse üfledim tanımadıklarıma
Gönüllerini titretsinler diye
Bir buse üfledim şiir kitabıma
Şiirlerim duyguları fethetsinler diye
Böylece beşinci kitabım buselerimden döküldü sizlere ulaşmak için
Keyifli okumalar dileğiyle…
GÖNLÜMÜN NEŞELERİ
ir nefeste
Bazen ince bir örümcek ağında tülden örülür gönlüm
Tüyden hafif, kılıçtan keskin, kıldan ince, şiirden dingin
Bazen Gordion kapısındaki düğüm gibi çözülmez ömrüm
Oysa basittir yaşam, bir nefeste doğar diğerinde ölürsün…
Sayfalar doldu, şiirlerin sayısı gün geçtikçe arttı.
Şiir kitaplarının sayısı da… Orhan Tuncay altıncı şiir kitabında altmış küsur yıllık ömrün pınarlarından sızan son şiirlerini gönlünün neşelerinden akıtarak okuyucularıyla paylaşıyor…
GÖNLÜMÜN DÜŞLERİ
ayınevimizden çıkan ilk altı kitabından sonra, çevirmen ve şair Orhan TUNCAY, yedinci şiir kitabı olan Gönlümün Düşleri ile şiirlerine kaldığı yerden devam ediyor ve bakın neler diyor bizlere:
“Şiir, dil çalgısında yorumlanan bir musikidir.”
- Cahit Külebi
Yıllar yılları kovaladı, şiirler şiirleri… Çocukluk günlerinde “Acaba geçici bir heves mi?” diye kuşkuyla bakılan satırlar sürekli yazıldı. Kimi zaman sıkça, kimi zaman aralıklarla…
Hani ne demişler “Az gitmiş uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, bir de arkasına bakmış ki arkasında beş yüz adetten fazla şiir birikmiş.”
Şair Orhan Tuncay bu yedinci kitabında son şiirleriyle sizlerle buluşuyor.
FROM LIFE TO ETERNITY- POEMS
There is a thin line from life to Eternity. We walk on this thin line never knowing when it will break. When it breaks, we fall into eternity.
On this thin line, we meet with love, disasters, stories, joys, friends and enemies – and with endless etceteras. Some of us live our stories and some of us live our poems. This book is about our poems.